Aklında bir proje bulunan ancak çoğunlukla bu projenin gerçekleşmesi için yeterli sermaye, alt yapı konusunda problem yaşayan startuplar şirketleşme
gerekliliği konusunda çelişkiye düşmektedir. Uzun soluklu bir yolculuk planlayan girişimciler bu yolculukta adımlarını sağlam bir şekilde atmalıdır.
Bu kapsamda Türk Hukukuna göre şirketleşmek arzusunda olan startupların karşısına çeşitli alternatifler çıkmaktadır. Bunların olumlu ve olumsuz yönleri mevcuttur.
Proje aşamasında olan bir fikrin şirketleşmesi için akıllara ilk olarak ekonomik açıdan daha maliyetli ve yapısı çok daha basit olan şahıs şirketleri gelmektedir.
Şahıs şirketleri her ne kadar maliyet açısından avantajlı olsa da olumsuz yönleri de mevcuttur. Şahıs şirketlerinde ortaklar şirketin borçlarından kendi
mal varlıklarıyla da sorumludur. Bu durum işlerin yolunda gitmediği bir koşulda riski artırmaktadır.
Başka bir seçenek olarak ise sermaye şirketleri olan anonim şirket ve limited şirket kurulabilmektedir. Ancak anonim şirket ve limited şirket için sermaye zorunluluğu bulunmaktadır. Anonim şirket için 50.000 TL, limited şirket için ise 10.000 TL gibi bir sermaye zorunluluğu vardır. Sermaye şirketleri olan anonim şirket ve limited şirketin şahıs şirketine göre en önemli avantajı ortakların şirket borçlarına karşı sorumluluğu bulunmamasıdır. Sermaye şirketlerinin bir diğer özelliği ise şahıs şirketlerinin aksine emek ve ticari itibarını sermaye olarak ortaya koyamamasıdır.
Görüldüğü üzere startupların şirketleşme anlamında önünde çeşitli opsiyonlar bulunmaktadır. Bu opsiyonların olumlu ve olumsuz tarafları mevcuttur. Girişimler özelinde imkanlar değerlendirilerek bir karar verilmesi uygun olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki kurulan şirketin yapısı değiştirilerek ihtiyaçlara göre hareket edebilir. Sermaye konusunda problem yaşayan startuplar şahıs şirketi olarak başladıkları şirketlerini daha sonradan limited veya anonim şirkete çevirebilmektedir. Bu durumda fikrimizce acele edilmemeli ve aşama aşama ilerleme kaydedilmesi uygun olacaktır.